1-Beyin tümörleri:Özellikle 35 yaşından sonra başlayan
sara hastalığında sıklıkla beyin tümörü tespit
edilir.Beynin içinde büyüyen tümör baskı yaparak beyinin
elektrik düzenini bozar ve sara nöbetleri oluşur.
2-Doğuştan oluşan bozukluklar: Beyinin yapısal bozuklukları
vardır ve doğuştan gelir.Ailevi,yani kalıtsal özelliklerde
etkilidir.
3-Beyin ameliyatlarından sonra sara hastalığı oluşabilir.
4-Çocukluğunda havale geçiren insanların ileriki dönemde
sara hastalığına yakalanma riski yüksektir.
5-Beyine yeterli kan gitmesini engelleyen durumlarda beyin
dokusundaki besin maddeleri ve oksijen azalır.Bu da beyin hücrelerinde
hasara neden olur ve sara krizi oluşur.
6-Beslenme bozuklukları: B6 vitamini eksikliğinde sara krizi
oluştuğu tespit edilmiştir.
7-Tiroid bezinin hastalıklarında sara meydana gelebilir.
TEŞHİS:Sara hastalığının kesin teşhisi sara nöbetinin
direk olarak hekim tarafından gözlenmesi ile koyulur.Uzman
hekim bayılmanın sara olup olmadığını net olarak
anlayabilir.
Teşhiste EEG denilen ve beyin elektrik dalgalarını ölçen
bir tetkikden de yararlanılır.Ancak EEG %50 oranında kesin teşhis
aracıdır.Yani EEG normal çıkan bir insanda kesinlikle sara
yoktur denemez.
TEDAVİ: Bayılmayı engelleyici çeşitli ilaçlar vardır.Bu
ilaçlar mutlaka bir nörolog veya beyin cerrahisi uzmanı tarafından
seçilmelidir.Hastalığın şekline uygun ilaç başlandıktan
sonra bayılma nöbetleri azalacaktır.
Unutulmaması gereken önemli nokta;antiepileptik denen bu ilaçlar
kullanıldığı takdirde,bayılmanın tamamen geçeceği,bir
daha hiç olmayacağı diye bir kural olmamasıdır..Amaç;bayılma
şiddetini azaltmak,nöbetler arasındaki süreyi uzatmaktır.Düzenli
tedavi gören vakalarda nöbetler aylarca oluşmayabilir.İlaç
kullanılırken bayılma olsa dahi tedavi asla bırakılmamalıdır.Bazı
hastalar tekrar bayılınca tedavinin etkisinin olmadığını düşünerek,ilaçları
bırakmaktadırlar.Yine sık rastlanan hatalardan biriside,uzun
zaman bayılmayan hastaların artık iyileştim diyerek ilaçlarını
bırakmalarıdır.Her iki durumda da hastalık şiddetini arttırarak
devam edecektir.
İlaçlarla kontrol altına alınamayan durumlar vardır. Gün içinde
onlarca kez nöbet geçiren hastalarda ilaç tedavisi etkili
olmazsa cerrahi tedaviye başvurulur. Ancak bu ameliyatlar sara
ameliyatları konusunda özel bir ilgi gösteren merkezlerde,
uzmanları tarafından yapılırlar. Ülkemizde sara cerrahisi
yapan merkezler mevcuttur. Buralarda oldukça başarılı sonuçlar
alınmaktadır.
****PRATİK BİLGİLER***
Evimizde, çevremizde zaman zaman bayılan insanlara rastlarız.
Bunların sara veya sinirsel bayılma olup olmadığını
anlamak yararlı olabilir. Genelde sinirsel bayılmalar daha sıklıkla
olmaktadır. Acil servislere yıldırım hızıyla, trafik içinde
çeşitli riskler göze alınarak getirilen hastaların büyük
çoğunluğu sinirsel bayılmalardır.
SARA
1-Hasta kütük gibi devrilir. Yer seçimi yapmaz. Ateşin içine,taşa,
suyun içine düşebilir..
2-Sıklıkla kafasını veya vücudunun çeşitli yerlerini çarpma
nedeni ile yaralayabilir.
3-Gözleri açıktır ve göz bebeği yukarı kaymıştır.Yalnızca
göz akı görünür.
4-Etrafdaki konuşmaları duymazlar.
5-Uyandıklarında sersem gibidirler.Aşırı derecede yorgunluk
hissederler..
6-Genelde dillerini ısırır ve yaralarlar..
SİNİRSEL BAYILMA
1-Bayılacağı yeri seçer,genelde kendine zarar gelmeyecek
yerleri seçer.
2-Vücudunda herhangi bir yaralanma oluşmaz.
3-Göz kapakları kapalıdır ve gözlerini kırpıştırırlar.
Göz kapaklarına dokununca kırpıştırma artar.
4- Etraftaki konuşmaları duyarlar.
5-Ağlayarak uyanırlar. Genelde bir tartışma sonrası bayılırlar.
6- Yaralanma olmaz
***KRİZ GEÇİREN SARALI HASTAYA İLK YARDIM***
· Lütfen,kriz geçiren saralının burnuna soğan dayamayınız.
· Lütfen, ağzına kaşık, çubuk vs. sokup çenesini
zorlamayınız. Dişlerinin kırılmasına veya dilinin
yaralanmasına sebep olabilirsiniz.
· Lütfen başına toplanıp hava almasını engellemeyiniz.
· Lütfen; hastaya kolonya banyosu yaptırmayınız.
Özetleyecek olursak, zarar vermeyin yeterli… Hastayı yan yatırın,salyasının
akciğerlerine kaçmaması için hafifçe yüzü yere gelmelidir.
Başının altına çok yüksek olmayacak şekilde yumuşak bir
şey koyun. Etrafını açın. Zaten birkaç dakika sonra nöbet
bitecektir. Önemli olan bu esnada hastanın zarar görmemesidir.
Şayet nöbet bir kaç dakikadan daha fazla uzarsa en yakın
hastaneye götürün.
|